İlk çağlardan beri medeniyetin başladığı insanlığın ve hayatın başladığı yerlerden birisi olan Mardinden bahsedeceğiz. İnsanın sokaklarında gezerken farklı bir dünyada olduğu hissini çok net bir şekilde veren bu şehirin önemli 2 yeri Midyat ve Hasankeyf.
Midyat hepimizin televizyonlardan gördüğünden fazlası, evet bütün aşiret dizileri burada çekilse de televizyondaki gibi toplu bir yerleşime sahip değil, daha dağınık bir yerleşime sahip olan midyat daha çok labirente benziyor. Midyat da ara sokaklarda gezmeye başladığınızda yöre halkından özellikle çocuklar veya gençler “abi hoşgeldiniz biz gezdirelim sizi” gibi tekliflerde bulunuyorlar, tabi bu tekliflerin birazı ücretli olsa da biraz sohbet ettiğinizde çocukların bunu yapmayı çok sevdiğini ve kendi coğrafyalarıyla gurur duyduklarını belli ediyorlar.
Midyat merkezdeki saat kulesinin altındaki yön tabelalarında bakarak yönümüzü çarşıya çevirmelisiniz. Çarşı içerisinde baharatçılar, şarap mağzaları, bakır ustaları, el zanaatkarlarını görüyoruz.
Midyatta geldiğinizde yaşayan Süryanilerin sayısından dolayı onların kültürlerini tanımanıza fırsat çıkıyor. Çarşı içersin de Süryani şarabı tadabilir, Telkari ustalarının el emeğiyle yaptığı adeta her biri birer sanat eseri olan takılardan alabilir veya inceleyebilirsiniz.
Çarşıdan çıkıp biraz sokaklarda gezdikten sonra Midyattaki taş işçiliğinin en güzel örneklerinden olan Çevre Kültür Evine gidebilirsiniz. Bu ev Midyatın en yüksek evlerinden birisi akşamları buradan tüm midyatı izleyebilir kendinizi sabah güneşten kavrulmuş bedeninizi gece bu evin damında serinletebilirsiniz.