Tüm Dünya çapında özgürlük ve rahatlık denince akla gelen şehirlerden birisidir Amsterdam. Şehrin keyfini çıkartmak istiyorsanız sanki orada 25 senedir yaşıyormuşsunuz gibi davranmalı ve hissetmelisiniz. İlk an gelen o turist şaşkınlığıyla şehri gezerseniz sizin için çok verimli bir gezi olmayacaktır.
Son derece hoşgörülü olan şehrin kuruluşu 12-13.yy a kadar dayanıyor, ilk başlarda ticaret merkezi olarak kullanılsa da son yüzyılda turistlik bir şehir ön plana çıkmıştır. Aslen bataklığın üstüne kurulu olan şehirde Venedikten fazla kanal olduğu söylenmektedir.
Amsterdam, oldukça farklı etnik kökenli insana ev sahipliği yapmaktadır, bu bakıma da Dünya üzerindeki en fazla kültür çeşitliliğinin olduğu şehirlerden birisi denebilir.
Amsterdam sokaklarında yürüken, normal yaşantınızdaki kaygılarınız ve stresinizden uzaklaşırsınız, çünkü şehir size bir antidepresan ilacının yaptığı etkiyi yapmaktadır. Hangi bölgeye giderseniz o bölgenin karakteristik özelliklerinden etkileniyorsunuz ki bunların en ünlüsü “red light district” olacaktır. Özellikle Türk erkekleri arasında önemli bir yere sahip olan bu bölge günün her saati oldukça fazla insana ev sahipliği yapar. Bunların yanı sıra yukarıda bahsettiğim kanallarda isterseniz tekneyle gezi yapabilir veya bisikletle şehri çok rahat bir şekilde gezebilrisiniz. Amsterdama gidecekseniz bizim size önerimiz ne kışın soğuğunda ne de yazın sıcağında gitmenizdir. Neden ? diye soracak olursaniz, kış aylarında karasal iklim hakim olduğu için ve yağış oranı yüksek olduğu için rahatlıkla gezemezsiniz, yaz ayları ise oldukça fazla kalabalık ve sıcaktan çok fazla etkilenebilirsiniz. Bunun yerine önerimiz Mart ayı sonu ile Mayıs başı arasında gitmeniz olacaktır, hava sıcaklığı oldukça ılıman ve kalabalık rahatsız edici seviyede değil.
Yorumlar: 0 Posta tarihi: 12 Haziran 2020